Nurlanmışız hepimiz:))
30 Mart 2009 Pazartesi
Nurlanmışız hepimiz:))
NASI YANİ..?
Sinemasever arkadaşlara duyurulur: "Whale rider" Türkçeye nasıl çevrildi bilmiyorum, New Zelland yapım, (sanırım) 1998 ödüllü, harika bir film... 11 yaşındaki küçük kızın oyunculuğu muhteşem, zaten best actrist seçiliyor sonra...duyurulur...
İran Takviminde Yeni Yıl
29 Mart 2009 Pazar
İSTANBUL..!

Bu fotoğraf facebook'ta şöyle bi gezinirken gördüm.. bi arkadaşım koymuş, çaldım hemen.. yine demeden geçemedim..
Anlaşılmaz bir yanın var
Öldürmeye hevesli
Kupkuru çiçek gibisin
Biraz suya özlemli
Renklerin içinde düşlerin içinde
Doğmak sessizce
Renklerin içinde cenneti içinde
Ölmek sessizce
(Bu şarkı, beni hatırlatırmış Ceso'ya.. bana da şimdi İstanbul'u çağrıştırdı..)
25 Mart 2009 Çarşamba
HOW DO YOU MEASURE SUCCESS?

The most popular proof of success, which comes into your mind at first is a good job and a good career. According to the majorty opinion the first condition of being successfull is having a brillant career. However, wht should a brillant career be like? Does it mean having a good salary, having good working conditions or being creative or having your own businness? /Or all of them:))/ The answeres can be varied and depend on individuals. In that case is the meaning of succsess variable? For me this is the point of succsess and an explanation of peoples choices.
However, there is a reality: Happinness! Nobody can ignore this. If you are happy, you must be succesfull as well. You can measure your succsess with your happiness. Otherwise, if there is a lack of satisfaction it means that something is wrong in your life. First of all, you have to find the reason which makes you down, for solving the problem. This is the order of solution: realise-accept-find the right way-and act. Even though theoretically this is very easy, in practise it can be very difficult. Success is complimented by happinness. You can't divide success. Success must be in every area in your life. Therefore the meaning of being successfull and to be a success are different. You can creat a successfull project or you can achieve a successfull meeting, but it doesn't mean you are a successfull man/woman. This means, you were successfull in a single circumstance. However, the quantity of your successfull approach or situation can show your degree of success.
The success need to be stablised; to be happy over the long term. Winning the lottery is not such a success. Being succesfull is a result of a mentality. If we examine the lives of succesfull people we see the same thing, which is stability. They believe in something completely, there is no lack in their determination. Only a dream with a strong belief create the reality. The second important thing to be successfull is selfmotivation, however this is more difficult than the others. Actulally saving the motivation is difficult. The enviroment plays a large role in this case. The conditions effect our motivations. Therefore motivation musn't be external, it must be internal. Focusing on your goal and dreaming of a succesfull result is a deal of saving motivation. The third important thing is of course dicipline. The effort which you make regularly is very important; also it helps you to save your motivation.
Eventually we can summerize the secret of a single success like that: believe - selfmotivation- dicipline. Otherwise being a successfull man/woman requires a big vision, a positive mentality and stability.
"Some very interesting ideas well-expressed with a good range of advanced vocab/grammer."
IELTS Score: 6.5
İlk deneme için fena değil değil mi :))
22 Mart 2009 Pazar
Successfull Woman's Convention
OKUL HAYATI
Bir gelişme daha.. IELTS morning sınıfı açılması için yönetime yaptığımız baskı ve topladığımız imzalar nihayetinde sonuç verecek gibi.. kabul edecekler gibi.. merakla beklemekteyiz..
14 Mart 2009 Cumartesi
KISA... KISA...
KISA... KISA... Yurttan ve Dünyadan Özetler:
IELTS kafamda, beynimde, atlamak istediğim bir basamak olarak kalbimde.. çalışıyo muyum evet, fakat yeterli değil hala.. ama yoldayım.. kararlıyım.. ne zamandır önüme kısa-küçük hedefler koymadığımı fark ettim.. bu zevli bir şeydi.. unuttuğum bir şeydi.. amaç ne güzel birşey değil mi... Arkadaşlar şunu söylemek zorundayım ki; durmak diye birşey yok.. sürekli bir hareket var; aşağı veya yukarı... (Bkz. Tanrılar Okulu) insan her saniye ya gelişiyor, ya geriliyor.. gelişmeyen insan ise çürüyor... bundandır ki amaçsız bir insanın kaybedecek bir şeyi de olmuyor... Amel defterlerine ise başta insanın kendisine karşı işlediği günahlar yazılıyor...
Perşemde günü Yoshi ile okuldan sonra British Library'ye gittik, fakat study için üye olmak gerek.. geçici olarak karşıdaki Camden Lİbrary'ye gittik, çalıştık ve kütüphaneyi gezdik.. artık film kiralayacağım mekanı biliyorum.. Fakat ondan önce bir üye kartı çıkarttırmak istiyorum...
Sınıfımda Japan, Korean ve Taiwan öğrenciler var.. Korea fakir, Japonya zengin bir üke, anlaşılıyor ... Bir gün belirleyip Japon or Korean restauranta bitmeyi planlıyoruz... bakalım...
Simphson"s (çok komik, izlenmeli)
Tom Cruise'dan saçma bir film.......
Teddy bear ilk gece hakkını verdim, birlikte uyuduk:)
Nutella bir kez daha yalan oldu...
Kakaolu, hindistan cevizli puding... Ben denedim, olmuyor arkadaşlar... bazen yanlış bir sinyal alıyorum vericilerden.. hayalimde harika, lezzetinden yenöiyor.. ama gerçekler... :( küçükken bir kere de zeytin kavurmuştum, buna ne demeli.. o zaman artık verici falan değil, direkt içime ruh girmiş olmalı :))
Koşu tüm hızı ile devam etmekte... Haftanın, stajımın devam ettiği 3 günü akşam eve geldikten sonra üstümü değiştirip koşmaya gidiyorum.. park karanlık olduğundan parkı caddeleri takip ederek büyük çeperden koşuyorum.. Yine bu günlerden birinde önüme bilerek arkadaşını itekleyen bir kıza ağzımı doldurarak "bitch!" demekte haksız mıydım arkadaşlar..?
Uyku bastırması hastalığına tutuldum... yeni yöntemler deniyorum.. annem en son portakal yememi önerdi...
Ev arkadaşlarım şarşamba günü Dublin'e gidiyorlar :( Meave Binchy ile merak ettiğim o dedikodu kentine ben de gitmek istiyorum... ayrıca özliycem onları çabuk gelsinler...
Kararlar, küçük yöntemler, küçük-büyük hayaller, özlem, bahar, mod değişimi hastalığının nüksetmesi, alerji başlangıçları, küçük bir girişim...
8 Mart 2009 Pazar
VİCKY CHRİSTİNA BARCELONA
Bazen hiçbir şey şaşırtıcı gelmiyor bana.. ya da herşey olası.. bildiğim şey sınırsızlığın korku verdiği.. ufuk ne kadar güzeldir değil mi denizle gökyüzünün birleştiği sınırsız mavilik.. peki o maviliğin içindeyseniz..? kara göründü mü demek istersiniz..?
Ben hep toprak tabiatlı insanlara özenmişimdir; hayata köklerini salan, her geçen gün durduğu yeri sağlamlaştıran, güçlü, güvenli ve heybetli bir duruşu olan.. Ben kendim ateş tabiatlı bir insan olarak daha çok rüzgarla dans etmekten hoşlanırım.. bir düşünce, bir rüzgar aklımı alır tutuşturur... fakat yönümü hep ışıkla bulurum.. "It's not what, good girls do; not how they should behave" but, how can you deny that I am a good girl..?
Filmin son sahnesinde Christina hala "ne istemediğini bulmanın" arayışı içinde, diyor.. ben de yapıyorum bunu, deneyerek bulmak.. sonuca dolaylı olarak ulaşmak.. üzücü olan ise aynı kişinin kronik unsatisfied olarak ilan edilmesi.. kendime dönüyorum.. gerçekten istediğim sonuca ulaşmadan bunu bilemeyeceğimi anlıyorum.. fakat güzelliğin, samimiyetin ve aşkın kıymetini biliyorum.. bunu ıskalamayacğımı ümit ediyorum.. Bu sebeple Londra'ya geldiğimden bu yana gerçekten istediğim şeyi bulmaya, ateşimi ağzımı yakmadan kontrol altında tutmaya çalışıyorum.. Karşıma çıkan Antagonistlerime kırmızı kartlar gösterdim bile..
Uzun lafın kısası... Woody Allen'dan harika bir film.. ayrıca Penelope Cruz'a hastayım.. Matteo'nun delicious pasta teklifini reddedip tek başıma yaptığım sinema zifayetinden büyük zevk aldım.. mutlaka ama mutlaka görülmeli arkadaşlar..
HAFTANIN ÖZETİ
Bu hafta genel olarak hayatım, kendim ve insanlar hakkında çok düşündüğüm bir hafta oldu. Biraz daha samimi, biraz daha zor, biraz daha umut doluydu.. İngilizce artık hakettiği yerini almaya başladı beynimde ve kalbimde.. hayallerin içinden seçilen yegane yol.. IELTS beni bekliyor.. Üniversite sınavına hazırlandığım sene geliyor aklıma hep.. yumurta kapıya senesi; fakat motivasyon demek herşey demek.. bu benim için böyle.. şimdi kendi kendimden ilhal almaktayım; en çok ihtiyaç duyduğum ise motivasyon...
6 Mart 2009 Cuma
BAHAR MI GELDİ..?

Bir de annemi çok özledim.. annecim biliyorum okuyorsun arada blogumu bunu da bil o zaman.. sen benim birtanecik nonoş mu nonoş kuşkuşumsun :))
Annem blogumu okuyup arada bana yorumlarda bulunuyo.. mesela o gün kızım niye bacağını çekip koyuyorsun öyle, demişti :)) cevap: anne o bacak değil, fotoğraf.. En son kızım öğlen öğlen şarap içmişsin, dedi.. Annecim alışkanlık değil merak etme...
Hayatımda bir hayal giderek daha fazla yer kaplamaya başlıyor.. İçimde her gün büyütüyorum.. kumar oynuyorum arkadaşlar..
KOlay olmuyor alışkanlıkları kırmak.. O yüzden her gün tam gaz koşmaktayım.. sanki bir ispat kararlılığımda.. her gün yolun sonunda karşıma çıkan o patikayı döndüğümde işte böyle başaracaksın diyorum..
Dün şehrin merkezinde oturup bi bankta ağladım.. ceso'ya söyledim ces ben iyiyim gerçekten iyiyim niye ağladığımı bilmiyorum.. işte böyle de bir etkisi de oluyor üzerimde bugüne kadar yaptığım tüm gözlemlerin.. alışkanlıkların baskısının ve asıl derinlerde yatan o saf ve güçlü isteğin.. hepsinin karışımı..
Sonra ne yaptım..? Gidip çok seksi, parlak siyah bir elbise aldım kendime.. 8 pounda.. Top Shop malı.. nerden buldun diye sormayın bu işlerde ustayımdır "beni bilen bilir".. ayrıca hasta olanın doktor ayağına gelirmiş.. elbisemle İstanbul gecelerde boy göstermek için sabırsızlanıyorum:))
Şimdi bu güzel cuma gününün tadını çıkarma zamanı... gidin oynayın arkadaşlar günle, güneşle, içinizde titreşen o harika hayalinizle, sevinçle..
KÜÇÜK NOT: Sıkı bir çalışma temposuna girdim.. IELTS kitapları aldım kendime.. kahve dostum oldu yine gecelerde.. Biraz daha kapanmam lazım o psikolojiye..
Bir de Mamma Mia'nın müzikaline henüz gidememiş olsam da filmini izledim.. harika.. BU haftanın sabah müzikleri (şu an olduğu gibi) ABBA.. Güne sıcak ve heyecanlı bir başlayış için..
KÜÇÜK NOT Ceso'ya: Canım bana güzel haberi ver bugün.. oldu Oya de.. Heyecanla beklemekteyim netice'yi alametini.. Ayrıca, "gönder mektubumu" :))
KÜÇÜK NOT Özge'ye: Gülpüm görünmüyorsun ortalarda.. ne işler çeviriyosun merak ediyorum.. özledim beynoş seni..
1 Mart 2009 Pazar
SLUMDOG MİLİONARE!
PORTABELLO MARKET.. BAR.. PUB..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)