Masada en sonda gördüğünüz kız, Paru'dan geliyor, adı Mayra... Kız geldiğinden beri Londra'da havanın çok soğuk olduğundan, kendinin hiç mi hiç alışkın olmadığından bahsediyor, abartısız ve istisnasız her gün.. öyle ki sokağa çıkmıyor, hep evde bu yüzden.. bi de şu sırta yapıştırılan ve bünyeyi sıcak tutan Japon icadı tabletlerden takıyor sırtına... şimdi ise, havaların ısınmaya başlaması ile biirlikte yüzü soyulmaya başlamış, güneş kremi kıllanmakta gecikmiyor... Yarabbi..! Abiilerim ablalarım var mı yapabileceğimiz bir şey Mayra için..?
Anlaşıldığı üzere çok irritate ediyor beni..
Sabah kahvaltı yetmiyor, hocamız Gavin ile (ki kendisinin hastasıyım, fakat niye yok ki fotoğrafta) Covent Garden'a gidiyoruz. Ece cafe'den hediye edilen şarabı çıkarıyor çantadan, Nero'dan karton bardak alıp bi güzel içiyoruz.. Sonda London West End'in düzenlediği bi promosyon yarışmasına katılıyoruz, tabiri caizse sokakta çarkıfelek oynuyoruz.. bana hiçbi şey çıkmıyo:( fakat Ece ballısı 100 Pound değerinde voucher kazanıyor, gidip Top-Shop'ta çıtır çıtır yiyor. (Afiyet olsun Ececim:) Bzı arkadaşlar ise güzel kızları gördükten sonra, seçenekler arasındaki "free hug"ı kazanmak için giriyor yarışmaya;)