29 Aralık 2009 Salı

GÜVENSİZLİK KUTSALDIR..!

"Güvenlik diye bir şey yoktur; ne harici ne içsel. Güvenlik var olmaz; bu yüzden var oluş bu kadar güzeldir. Sabah güvende olmayı düşünmeye başlayan bir gül düşünün, ne olur? Eğer gül gerçekte güvende olursa plastik bir çiçeğe dönüşür; yoksa güvensizlik var olur. Güçlü bir rüzgar gelip tüm yapraklarını savurabilir. Koşarak bir çocuk gelir ve çiçeği koparır. Bir keçi gelir ve gülü yer. Ya da herhangi bir şey olabilir; çocuk gelmese de, çiçek ya da rüzgar gülü yerinden etmese de akşam olduğunda gül gidecektir.
Ama gülün güzelliği de buradadır; bu yüzden bu kadar güzeldir. Ölümle sarmalandığı çin ölüme, rüzgarlara meydan okur. Böyle küçük, minik bir çiçek ve böyle büyük bir mücadele...! Tüm zorlukların ve tehlikelerin üzerine çıkar; bir kaç saatliğine bile olsa, fark etmez. Zaman cisimsizdir ama kendi günü vardır. Yaşamıştır; rüzgarla konuşmuş, güneşle ve ayla sohbet etmiş, bulutlara bakmıştır. Ve mutluluk yaşamıştır, büyük mutluluk..! Sonunda ölür, tutunup kalmaz. Tutunup kalan bir çiçek çirkindir; sadece insanlar bu kadar çirkinleşebilir. Zamanı geldiğinde çiçek ölür ve toprağa, geldiği yere geri döner. Harici bir güvenlik yoktur, içsel güvenlik de. Güvensizlik hayatın özüdür.
Derin sevginin tek bir anı ebediyettir; güvenlik kimin umurunda..?
Güvenlik arayışında olmak, dünyevi olmaktır. Bir gül gibi güvensizlik içinde yaşamak başka bir dünyadan olmaktır.
Güvenlik dünyaya aittir; güvensizlik ise kutsal!"
OSHO

2 yorum:

noavas dedi ki...

"Olmayan bir şeyin, olma olasılığına aldanıp olmayınca şaşırmak, olasılığın doğasına aykırıdır. Çünkü zaten olmamıştır hiç, yoktur. Yokluktan var olan biz insanların, olası varlığın yokluğuyla aç kalmaları tuhaftır."

demişim ben de aşağı yukarı aynı zamanlarda.

Güven için de geçerli yukarıda yazdıklarım.
Ne kadar doğru söylemiş OSHO. Aslında görüyoruz ki birçok filozof, düşünür ve yazar farklı yollardan aynı yere çıkmaktalar.
Şahitlik ettikçe, biz de tadını alıyor ve daha iyi anlıyoruz.
Çaktığımız tüm kazıklar, korkular, kalıplar ayağımıza pranga.

"Hayatta herşey olası. Ve bu yüzden güzel hayat. Aynı paralelde kalabilirsen hayatın bu doğallığıyla, özgür olabilirsin. Aksi taktirde ya esir olacaksın ya esir alacaksın."

demişim ve de.
Seni tanıdığımdan beri dersin ya bana, "Öz önemli, sözler nafile." diye. İşte öyle.
Birçoğumuz ayaklarımıza taktığımız prangalarla esaret yaşıyoruz.
Oysa vardım tadına, damağımda kaldı; öyle nefis ki özgürlük.

Koşa koşa, kana kana yaşanmalı..
Kalbe, Öz'e dokunmalı..
Kazanmak, kaybetmek diye birşey yok.
Yaşamak var. Nefes almak var.
Ve hayat çok kısa.
Ezberleri bozmalı.

Değil mi Hocam?

Unknown dedi ki...

BEN Bİ GÜL'ÜM BEN Bİ GÜL'ÜM!!! GÜVENLİKSİZİM VE DERİN SEVGİM VAR!!! BEN BİR GÜL'ÜM LAN! GÜL'ÜM YAAAAAAAAA........... :)